Psikoterapi ve psikolojik danışma profesyonel bir yardım hizmetidir. Bu yardım sürecinde bir terapist ve danışan düzenli bir şekilde bir araya gelirler ve konuşurlar. Belki de bu nedenle halk arasında psikoterapi için sıklıkla “konuşarak tedavi” denildiğini duymuşsunuzdur. Bu tanımlama bir bakımdan doğrudur. Süreç genel olarak konuşmaya dayalıdır. Ancak, terapi süreci sadece konuşma olarak nitelendirilemez. Terapist, almış olduğu eğitim ve danışanın sorunları, terapi hedefleri doğrultusunda çeşitli teknikler uygulayarak danışana yardımcı olmaktadır.

Belki de öncelikli olarak terapinin ne olmadığını belirtmekte yarar var. Her şeyden önce terapi bir yardım sürecidir. Yani, terapist danışanın sorunlarını çözmekten öte ona sorunlarını çözmesi konusunda yardımcı olmaktadır. Bu nedenle de danışanın terapistle etkili bir iş birliği içerisinde olması sürecin sağlıklı ilerlemesi ve terapi hedeflerine ulaşılması bakımından son derece önemlidir.

Terapi sürecinde terapist danışana öğüt vermez, terapistin koruma, kollama, şefkat gösterme gibi bir yaklaşımı yoktur. Bu tür yaklaşımlar profesyonel ilişkiyi zedeler ve terapinin danışana yardımcı olmasını büyük ölçüde engeller.

Peki terapi nasıl etki göstermektedir? Bu sorunun yanıtı terapistin kullandığı terapi yaklaşımına, danışanın sorununa ve terapi hedeflerine göre değişkenlik göstermekle birlikte genel yanıtlar vermek de mümkündür.

Her şeyden önce terapi, oluşturulan terapötik ortam ve yaklaşımla etkilerini göstermeye başlar. Terapist ve danışan arasındaki iletişim, terapistin danışana yaklaşımı ve terapi seansının gerçekleştirildiği ortam tüm bu süreci olumlu ya da olumsuz etkiler.

Sağlıklı ilerleyen bir terapi öncelikli olarak bireyin kendisini daha iyi tanımasına yardımcı olarak etkisini gösterir. Terapi süreci içerisinde kendinizi bir uzmanın eşliğinde gözden geçirirsiniz. Böylelikle eksik yönlerinizi fark etmenin yanında, genellikle psikolojik sorun yaşayan insanların görmezden geldiği ya da fark etmediği güçlü yanlarınızı görmenize yardımcı olur. Böylelikle kendinizi daha güçlü hissetmeye başlarsınız.

Terapinin etkili olabilmesi için, terapi hedefinin açık ve gerçekçi bir şekilde tanımlanması çok önemlidir. Bunun yanında terapistinize kendinizi açık bir şekilde ifade etmeniz de terapinin etkisini artıracak bir unsurdur. Böylelikle terapistiniz daha uygun bir yol haritası çizebilir.

Psikoterapi ve psikolojik danışma sürecinin uzun soluklu bir süreç olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Oluşumu uzun yıllar alan sorunların çözülmesi de takdir edersiniz ki çok kısa sürmeyecektir. Bu nedenle terapi sürecine başladığınızda kendinize ve terapistinize zaman tanımalısınız. Ayrıca, terapi seanslarını aksatmamak da çok önemlidir. Terapistinizle birlikte belirlediğiniz seans aralıklarını çok önemli bir durum olmadıkça değiştirmemek, her seansa aksatmadan gelmek terapinin etkililiği açısından en önemli noktalardan birisidir.

Eğer her şey yolunda giderse, terapistinizle iş birliği yaparsanız terapinin etkisini görmeniz için hiçbir neden kalmayacaktır. Ancak kimi zaman terapinin etkisini net bir şekilde göremeyebilirsiniz. Özellikle de başlarda. Bunun için, terapistinizle birlikte kısa ve uzun vadeli terapi hedefleri belirleyip, terapi süreci içerisinde ilerledikçe bunların ne kadarının gerçekleştiğini kontrol etmek, başlangıçtaki durumunuzla şu anki durumunuzu karşılaştırmak terapinin etkilerini fark etmenizi sağlayacaktır.

İlk seans terapistiniz ve sizin için bir bilgilenme seansıdır. Terapistiniz ilk seans boyunca sizin hakkınızda, sorununuzun içeriği hakkında ve beklentileriniz hakkında sizden ayrıntılı bilgiler alacaktır. Ancak endişelenmeyin. İlk seansa gelmeden önce kendinizle ilgili her şeyi harfiyen saptamanıza gerek yok. Genellikle danışanlar ilk seansa “Nereden başlasam?” ya da “Nasıl başlasam?” gibi cümlelerle başlarlar. Kafanızda birçok sorun ve soru olduğunuzu biliyoruz. Her biri tek tek süreç içerisinde ele alınacak ve değerlendirilecektir. Siz elinizden geldiğinizce rahat olmaya çalışın. Kendinizi ifade etmekte zorlandığınız durumlarda terapistiniz soracağı sorularla size yardımcı olacaktır. Terapi aynı zamanda terapist açısından doğru soruyu doğru bir şekilde sorma sanatıdır. Bu nedenle “Ya kendimle ilgili bir şey anlatamazsam?”, “Ya kendimi doğru bir şekilde ifade edemezsem?”, “Ya yanlış bir izlenim bırakırsam” diye endişelenmenize gerek yoktur.

İlk seansta ayrıca terapistiniz de size terapi süreci ile ilgili bilgi verecek, gerek görmesi durumunda size bir takım psikolojik testler uygulayabilecektir. Sizin terapi ile ilgili her türlü sorunuzu yanıtlamaktan terapistiniz memnuniyet duyacaktır. Bu nedenle, eğer terapi süreci ile ilgili aklınızda kaygılar varsa bunları ilk seansta terapistinize aktarmaktan çekinmeyin.

Araştırmalara göre, sağlıklı ve sistematik bir şekilde ilerlemiş ve tamamlanmış bir psikoterapi veya psikolojik danışma sürecinden sonra, yardım alma gereği duyduğunuz sorunun tekrarlanma olasılığı oldukça düşüktür.  Her şeyden önce, terapi sürecinde bir yaşam becerisi kazanmış olursunuz. Çünkü, psikoterapi aynı zamanda bir eğitim sürecidir de. İlerleyen zamanlarda yaşamınızda karşılaşacağınız zorluklarla baş ederken, edinmiş olduğunuz bu beceriler sayesinde, karşılaştığınız sorunlarla çok daha kolay baş edebilir ve ciddi bir psikolojik sorun yaşamadan sürecin içerisinden çıkabilirsiniz. Ayrıca, terapi sürecinin sonlandırılması demek bir daha yardım almaya gelmeyeceğiniz anlamına da gelmemektedir. Sizi psikolojik yardım almaya iten sorunlar çözüldükten sonra da yaşayabileceğiniz olası sorunlarda tekrar terapistinize başvurarak yeniden yardım alabilirsiniz.

Merkezimizde seans süreleri, uluslararası ve bilimsel standart olan 50 dakika olarak belirlenmiştir. Ancak kimi durumlarda, bu süre terapistiniz tarafından uygun görüldüğü şekilde kısmen esnetilebilmektedir.

Terapi sürecinin başlarında görüşme sıklığı genellikle haftada bir olacak şekilde planlanmaktadır. Ancak ilerleyen zamanlarda bu sıklık iki haftada bir hatta ayda bir olacak şekilde yeniden düzenlenebilmektedir.

Bu soruya net bir yanıt vermenin olanağı yoktur. Tüm sürecin tamamlanması sorunun içeriğine ve yapısına, terapistinizin kullandığı yaklaşım ve yöntemlere, görüşme sıklığına, terapi hedeflerine, terapi süreci içerisinde ortaya çıkabilecek başka birtakım sorunlara, danışanın beklentilerine göre oldukça değişken olabilmektedir. Ancak sürecin başlarında terapistiniz tüm sürecin ne kadar sürebileceğine ilişkin size yaklaşık bir süre verebilir. Ancak bunun da süreç içerisinde değişebileceği unutulmamalıdır.

Psikoterapi ve psikolojik danışma sürecinin uzun soluklu bir süreç olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Oluşumu uzun yıllar alan sorunların çözülmesi de takdir edersiniz ki çok kısa sürmeyecektir. Bu nedenle terapi sürecine başladığınızda kendinize ve terapistinize zaman tanımalısınız.

Terapistinizi kendiniz seçebilirsiniz. Bunun için uzmanlarımız sayfamızda yer alan uzmanlarımızın bilgilerine göz atarak kendinize uygun gördüğünüz uzmanı seçip merkezimizden o uzmanımız için randevu talep edebilirsiniz. Bunun yanında yardım almak istediğiniz sorunu bize kısaca ileterek (kaygılarımla ilgili yardım almak istiyorum, öfke sorunum var, cinsel sorunlarım var, çift terapisi almak istiyorum gibi) uzman seçiminin bizim tarafımızdan yapılmasını da talep edebilirsiniz.

Psikolojik sorunlarda / hastalıklarda ilaç tedavisi psikiyatri uzmanları tarafından yapılmaktadır. Merkezimizde psikiyatri uzmanı bulunmamaktadır. Deniz Psikolojide yalnızca psikoterapi ve psikolojik danışma hizmeti verilmektedir. Ancak, terapistiniz hangi durumların ilaçla tedavi gerektirebileceği konusunda eğitimlidir. Böyle bir durumda psikoterapine eşlik edecek bir ilaç tedavisi almanız ya da sürece tamamen bir psikiyatri uzmanıyla devam etmeniz için gerekli yönlendirmeyi yapacaktır.